banner
anasayfa
ayinbitkisi
arsiv
bos1
baglantilar
iletisim
kitap
palmiye böceði
basýnda
siteyioneriniz
ulasim
intro

Peyzajda 4.Boyut, ülkemizde bilinmeyen veya yeteri kadar tanınmayan bitkiler hakkında, profesyonel ve amatörlere bilgi verilmesi amacı ile hazırlanan bir programdır. Her ay yeni bir bitki tanıtımı yapılmakta, Palmiye Merkezi deneyimleri de aktarılmaktadır.

Palmiye Merkezinin bir hizmeti olan, bu programın sizin veya bir arkadaşınızın e-posta adresine gönderilmesini arzu ediyorsanız, lütfen abone olunuz (abone olmak tamamen ücretsizdir, adresinize herhangi bir reklâm gönderilmeyecektir).

PEYZAJDA 4.BOYUT'a  abone olmak istiyorum>>>>>>>           Arkadaşımı öneriyorum>>>>>>




2023 YILI ARŞİVİ 2022 YILI ARŞİVİ 2021 YILI ARŞİVİ
2020 YILI ARŞİVİ 2019 YILI ARŞİVİ 2018 YILI ARŞİVİ
2017 YILI ARŞİVİ 2016 YILI ARŞİVİ 2015 YILI ARŞİVİ
2014 YILI ARŞİVİ 2013 YILI ARŞİVİ 2012 YILI ARŞİVİ
2011 YILI ARŞİVİ 2010 YILI ARŞİVİ 2009 YILI ARŞİVİ
2008 YILI ARŞİVİ 2007 YILI ARŞİVİ 2006 YILI ARŞİVİ
2005 YILI ARŞİVİ 2004 YILI ARŞİVİ

PEYZAJDA 4. BOYUT Aralık 2021

uploads/02122021165454/Slayt7.JPG

ASTERİSCUS SERİCEUS – KANARYA ADALARI PAPATYASI

Asteriscus; çiçek açan bitkilerden, Astraceae (Papatyagiller) ailesine ait bir cinstir. Bu cins, Akdeniz Bölgesinde (Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu) ve Macaronesia (Azor Adaları, Maderya Adası, Kanarya Adaları ve Cape Verde Adası) yaşayan 11 türü kapsamaktadır.

Asteriscus sericeus Kanarya Adalarından Fuerteventura’ya endemik bir bitkidir. Bitki Fuerteventura Adasının kuzeyinde, 700 metre yüksekliğe kadar olan kıyı bölgelerin kayalık kısımlarında bulunmaktadır. Uzun bir süredir süs bitkisi olarak civardaki diğer Kanarya Adalarından; Gran Kanarya, Tenerif ve El Hierro’da yetiştirilmektedir.

Cins adı; Yunanca “asteriskos”: “küçük yıldız” kelimesinden gelmektedir, çiçeklerinin görünüşü nedeni ile verilmiştir. Tür adı Latin’ce “sericum”: “ipek” kelimesinden türetilmiştir, bitkinin yaprak ve gövdesini kaplayan ipeksi tüyler nedeni ile verilmiştir. Odontospermum sericeus ve Nauplius sericeus bitkiye daha önce verilen eski adlardır.

Kanarya Adaları Papatyası çok yıllık, gümüş rengi yaprakları olan, 100 cm yüksekliğe ve 120 cm genişliğe erişebilen bir çalıdır. Geniş oval yapraklar 2-6 cm uzunluğunda, gümüş-yeşil renktedir. Yaprakların üstü ince gümüş rengi tüyler ile kaplı olduğundan, yapraklar ipek yumuşaklığında hissedilir. Bitki ilkbahar sonu ve yaz başında çiçek açmaktadır, sahil bölgelerinde, diğer aylarda da tek tük çiçeklenme görülür. Gösterişli sarı renkteki çiçekler 7 cm çapa ulaşırlar.

Asteriscus sericeus bol güneşli veya yarı gölge ortamda yetişir. Toprak için seçici değildir, organik maddeden fakir, kumlu topraklarda yetişebilir, ancak süzek bir ortam gereklidir. Bitki, Akdeniz yazı sıcağına dayanıklıdır, -6 ºC soğuğa da dayanır. Kuraklığa dayanıklı bir bitkidir, az bir sulama ile kurak Akdeniz yazını atlatır.

Bitkinin üretimi tohum veya çelikleme ile yapılır. Çiçeklenmeden sonra solan çiçeklere dalcıklar ile birlikte hafif budama yapılırsa, bitki daha kompakt bir görünüm kazanır. Bitkinin güzel görüntüsü 5 yıl kadar sonra bozulmaktadır, bu süreden sonra ortası açılmış olarak hayatına devam edebilir. Zamanla düşen tohumlardan oluşan yeni bitkiler ile sahanın kendiliğinden yenilenmesi oluşmaktadır. Bitki zararlılara ve hastalıklılara karşı oldukça dirençlidir.

Peyzajda Kullanımı: Kanarya Adaları Papatyası Akdeniz kıyı bahçeleri için, ilginç ve güzel bir bitkidir. Özellikle kuru bahçelerde, grup olarak veya diğer kurakçıl bitki ve sukkulentler ile birlikte kullanılır. Dağ eteklerinde güneşli yamaçların örtülmesi için uygun bir bitkidir. Kaya bahçelerinde de seçilecek bir türdür. Saksıda problemsiz gelişebilen güzel bir bitkidir, balkon ve teraslarda saksı içinde kullanılır.

Asteriscus sericeus Birçok tür kelebek için çekici olduğundan, Kelebek Bahçelerinde de kullanılan bir bitkidir.

uploads/02122021165454/Slayt1.JPG

uploads/02122021165454/Slayt2.JPG

uploads/02122021165454/Slayt3.JPG

uploads/02122021165454/Slayt4.JPG

uploads/02122021165454/Slayt5.JPG

  uploads/02122021165454/Slayt6.JPG

PEYZAJDA 4. BOYUT Kasım 2021

uploads/06112021170127/Slayt7.JPG

CHASMANTHİUM LATİFOLİUM – KAZMANTİYUM – SÜS YULAFI

Chasmanthium latifolium Poacea (Buğdaygiller) ailesine ait, dik büyüyen ve kardeşlenme gösteren bir ottur. Bitki doğal olarak; Meksika’nın kuzey doğusunda, orta ve doğu ABD’de, bulunmaktadır. Uniola latifolia bitkinin eski adıdır. Cins adı Yunanca “chasme” “ağzı açık” ve “anthemum” “çiçek” kelimelerinden türetilmiş, bitki tohumlarının görünümden dolayı verilmiştir. “Latifolium” ise Latince geniş yapraklı demektir. İngilizce’de Northern Sea Oats denilmesinin nedeni, tohum başaklarının yulafa benzemesindendir.

uploads/06112021170127/Slayt6.JPG

Süs Yulafı 30-120 cm boyda, 30-60 cm yayılım gösteren, çok yıllık bir süs otudur. Bambuyu hatırlatan mızrak şeklindeki yaprakları, ilkbaharda, açık yeşil renkte olup, sonbaharda altın sarısı, kışında siyah renge dönerler. Bitkinin ilkbaharda çıkan, yulaf bitkisi benzeyen tohumları da önce yeşil renkte, yazın pembemsi bronz ve sonbaharda morumsu siyah renge dönerler. Başak sapları hafif bir rüzgârda bile sağa sola yatarak güzel bir hareket sağlarlar. Bitki verdiği kardeşler ile yukarı doğru uzanan birçok gövde oluşturur, bunlardan etrafa sarkan yapraklar ile küçük bir bambuya benzeyen görünüm ortaya çıkar.

Chasmanthium latifolium ışık ve toprak bakımından çok seçici değildir. Bitki nemli ve organikten zengin toprağı sever. Birçok otsu bitkinin bol güneş ışınına gereksinimi olmasına karşın, Süs Yulafı yarı gölgede problemsiz gelişmesine devam eder. Bitki döktüğü tohumlarından oluşan yeni bitkiler ile istila edici bir özelik sergileyebilir. Üretimi tohum ile veya rizomların ayrılması ile yapılır. Bitkinin -25° C ye kadar dayandığı sanılmaktadır.

Peyzajda Kullanımı: Chasmanthium latifolium gölge alanlarda kullanılan, dekoratif tohum sapları ile ilginç bir görüntü oluşturan bir yer örtücüdür. Bordürlerde, kır bahçelerinde, gölge alanlarda, su bahçeleri kenarlarında ve dere kenarlarında yaratacağı kontrast ve değişik görünümü ile kullanılabilecek bir bitkidir. Kışın kesilmediği takdirde koyu renkli başakları ile güzel bir görünüm sergilemeye devam eder. Özellikle az bakım isteyen gölge bahçelerde tercih edilir, dere kenarlarında da erozyon önleyici olarak kullanılmaktadır. Süs Yulafı saksıya da uygun bir bitkidir, saksı ve çiçekliklerde güzel bir görünüm sergiler.

Chasmanthium latifolium ilginç ve güzel çiçek sapları nedeni ile taze veya kurutulmuş olarak, kesme çiçekçilikte kullanılmaktadır.

 

uploads/06112021170127/Slayt2.JPG

uploads/06112021170127/Slayt5.JPG

uploads/06112021170127/Slayt4.JPG

 uploads/06112021170127/Slayt3.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Ekim 2021

uploads/27102021190458/Slayt9.JPG

EUPHORBİA DENDROİDESAĞAÇ SÜTLEĞEN

Euphorbia’lar (Sütleğengiller) bitkiler âleminin en kalabalık ailelerinden biri olan Euphorbiaceae ailesine aittir. Bu aile 300 cins, 5000 tür ve 7500 dolayında varyeteyi içermektedir. Euphorbia cinsi yalnız başına 2000 tür içerir. Sütleğenler tek yıllık (annual), iki yıllık, (biannual) çok yıllık (perenial), otsu, çalı veya ağaç formunda, etli yapraklı, yaprak döken veya dökmeyen, dona dayanıklı veya tropikal olabilirler. Euphorbia’aların en ilgi çeken özelliklerinden biri, büyüklükleri, sıcaklık, su istekleri ve ömür süreleri birbirinden farklı olan çok sayıda bitkinin bu cins altında toplanmasıdır. Euphorbia’ların birçoğu sütsü bir sıvıya sahiptir, bazen bu sıvı renksiz olabilir. Euphorbia adı, Birinci yüzyılda yaşamış Mauritania Kralı, Juba’nın doktoru Euphorbus‘tan gelmektedir.

uploads/27102021190458/Slayt6.JPG

Euphorbia dendroides, Euphorbiaceae ailesine ait küçük bir ağaçtır. “Dendroides” Yunanca “dendron” ağaç kelimesinden türetilmiştir, bitkinin görünüşünün küçük bir ağaca benzemesinden dolayı verilmiştir. Ağaç Sütleğen Akdeniz havzasında geniş bir yayılım göstermektedir. Avrupa’nın güneyinde İber yarımadasından, Ege Adalarına ve Türkiye’nin güney kıyılarına kadar, Kuzey Afrika’da ise yalnız Tunus ve Mısır’da doğal yayılım göstermektedir.

Euphorbia dendroides şemsiye şeklindeki tepe tacı ile dikkati çeken, 3 metre boy ve ene ulaşabilen, odunsu yapı gösteren kırmızı gövdesi, sütlü öz su içeren bir çalıdır. Bitkinin yuvarlak çatısı, ilginç bir şekilde oluşan dallanmadan dolayı ortaya çıkmaktadır. Oval-mızraksı yapraklar, 7 cm uzunluk ve 1 cm genişliğe kadar büyüyebilir, dallardan değişimli olarak çıkarlar. Yapraklar dalların uç kısımlarında daha yoğun olarak görülürler, alttaki yapraklar, kırmızımsı ve sarkıkken daha yukardakiler yatay, en üstekiler ise dik olarak dururlar. İlkbaharda yetişkin bitkilerde, dalların ucunda kümelenmiş, cyathia adı verilen çiçeklenmeler oluşur. Cyathia’ların etrafında sarı renkli, petal benzeri yalancı yaprakçıklar (brakte) bulunur. 1-6 adet cyathia birleşip grup oluştururlar. Çiçek açma devresinden sonra yapraklar antocyanin pigmenti oluştururlar ve kırmızı renkte görülürler.

Ağaç Sütleğen yazın fazla su kaybını önlemek için yapraklarını döker. Yeni yapraklanma dönemi sonbahar sonu yağmurların başlaması ile başlar, kış boyu bitki yapraklıdır. Bitkinin sukkulent gövdeleri alttan başlayarak odunsu yapıya dönüşürler. Dalların üst kısmında epidermis gri-yeşilimsi veya pembemsi renkte olup, düşen yaprakların nedbeleri ile kaplıdır. Bitkinin üretimi tohum veya çelikleme ile yapılır. Bitki; yuvarlak, güzel formunu idame ettirmek için bol güneş ışınına gereksinim gösterir. Gölgede kalan bitkiler daha hızlı büyür, ancak dallar uzar ve yuvarlak çatı oluşmaz. Yazın bitkinin yapraklarını döküp, girdiği dinlenme devresinde sulamaya gereksinim göstermez.

uploads/27102021190458/Slayt2.JPG

Euphorbia dendroides şiddetli dona dayanamaz, doğasında Akdeniz’in kıyılarında, kuzeyi kapalı, denize bakan dağ ve tepelerin yamaçlarında bulunmaktadır. -10 °C ye dayanabileceği bildirilmiştir. Bitki, pamuklu ve unlu bitlere ve kırmızı örümcek zararlılarına karşı hassastır.

Ağaç Sütleğen, Euphorbia cinsinin birçok türünde olduğu gibi zehirli bir bitkidir. Eski zamanlardan beri geleneksel tedavide kullanılmaktadır. Beyaz yapışkan özsuyu, deride oluşan siğil, ben ve tümör oluşumlarının tedavisinde kullanılmıştır. Bugün yapılan bazı çalışmalarda; Euphorbia dendroides in toprak üstü kısımlarından elde edilen polifenol ekstratının, ileride antioksidan ve anti inflamatuvar bir ajan olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıştır.

Peyzajda kullanımı: Ağaç Sütleğen, bugün Akdeniz dışında birçok ülkede süs bitkisi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle kurakçıl bahçe ve Akdeniz bahçelerinde tercih edilmektedir. Kaya bahçeleri için de iyi seçenektir. Kış sonu ve erken ilkbaharda çiçek açtığı için peyzaja renk katar. Euphorbia dendroides saksıya uygun bir bitkidir. Dış ortamda, kumlu toprağa gereksinim duyor. Uygun iklimde deniz kenarı tepelere dikildiğinde, zamanla ağaç formunu alır ve tohumdan çıkan yavrularla tüm alanı kapsayabilir.

uploads/27102021190458/Slayt1.JPG

uploads/27102021190458/Slayt3.JPG

uploads/27102021190458/Slayt7.JPG

 uploads/27102021190458/Slayt8.JPG 

uploads/27102021190458/Slayt4.JPG

 uploads/27102021190458/Slayt5.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Eylül 2021

uploads/16092021134202/Slayt7.JPG

STROBİLANTHES ANİSOPHYLLUS "BRUNETTHY" – STROBİLANTES

uploads/16092021134202/Slayt3.JPG

Strobilanthes; 350 dolayında çiçekli bitki türlerinden oluşan bir cins olup, Acanthaceae (Ayıpençesigiller) ailesine aittir. Bu aileye mensup bitkilerin çoğunluğu tropik Asya ve Madagaskar’da bulunmaktadır, az sayıda bazı bitkiler ise Asya’nın kuzeyine doğru uzanan ılıman bölgelerde bulunmaktadır. Cins adı; Yunanca “strolios” kozalak ve “anthos” çiçek dan gelmektedir.

Strobilanthes anisophyllus, her dem yeşil, 120 cm yükseklik ve 100 cm genişliğe ulaşabilen, siyah gövdeleri olan, yoğun dallanma gösteren, küçük bir çalıdır. Doğal olarak Hindistan’ın Assan eyaletinde bulunmaktadır. Karşılıklı çıkan, söğüt benzeri, ince uzun yaprakları 8 cm uzunluğa ulaşabilir. Yapraklar parlak pembe-siyah renkte olup kenarları düzgündür. Brunetthy kültüründe; yaprak rengi daha koyu olup siyaha yakındır. Kış ortasında açmaya başlayan çiçekleri sapların ucunda bulunur ve yaza kadar çiçeklenme devam eder. Huni veya çan şeklinde, iki dudaklı olan çiçekler önce beyaz renktedir sonra leylak veya lavanta renge dönerler.

uploads/16092021134202/2.jpg

Strobilantes; Organik maddeden zengin, hafif, süzek bir toprak ve güneşli bir ortamı tercih eder. Bitki yaprak renginin koyu olması için, güneş altında yetiştirilmelidir. Sıcak ve nemli iklim bölgelerinin bitkisidir. Dona ve kuraklığa karşı dayanıklı değildir, ayrıca aşırı rüzgârdan da zarar görebilir. Bitki çiçek açtıktan sonra, dağınık yapının toparlanması için şekil budaması yapılmalıdır. Sümüklüböcek ve salyangozların sevdiği bir bitkidir, bu bakımdan dikkatli olunmalıdır. Hassas kişilerde temasla, deri alerjisi yapabilir. Üretimi kolaylıkla tutan çelikler ile yapılır.

Strobilanthes anisophyllus 'Brunetthy’ siyaha yakın mor ince uzun yaprakları ve çan şeklinde açan leylak rengi çiçekleri ile göz alıcı bir varyetedir. Bitki don olmayan yörelerde, dış mekânda kontrast yapacak bordür çalışmalarında kullanılabildiği gibi, kışın yaprakları ve çiçekleri ile de ilgi odağı olur.

Peyzajda kullanımı: Alçak çit yapmaya ve yeşil yapraklı bitkilerde birlikte zıtlık yaratmak için kullanılmaya uygun bir bitkidir. Özellikle yapraklarının yaratacağı zıtlık nedeni ile karışık çalı bahçelerinde tercih edilir. Dış mekânda yaşama olanağı olmayan soğuk yörelerde, alımlı bir saksı çiçeği olarak da kullanılmaktadır.

uploads/16092021134202/Slayt1.JPG

uploads/16092021134202/Slayt2.JPG

uploads/16092021134202/Slayt4.JPG

 uploads/16092021134202/Slayt5.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Ağustos 2021

uploads/23082021152154/Slayt6.JPG

ASPARAGUS DENSİFLORUSMAZEPPA” - MAZEPPA ZÜMRÜT KUŞKONMAZI

 Asparagaceae (Kuşkonmazgiller), 153 cins ve 2,500 kadar çiçekli bitki türünü kapsayan bir familya (aile) dır. Hemen dünyanın her tarafında rastlanan bu bitkilerin 770 kadar türü, Güney Afrika’ya özgüdür. Aileye dahil türler, görünüm olarak çok farklılık gösterir, ancak genetik ve evrimsel geçmişleri nedeni ile bu aile içinde sınıflandırılmışlardır.

Daha önceki bitki sınıflandırılmalarında tanımlanan Lily (zambakgiller) familyası, genetik çalışmaların ışığında, daha küçük familyalara ayrılmıştır. Taksonomistler önce Asparagus, Agave, Beargrass ve Brodiaea olarak yeni familyalar ileri sürmüşlerdir. Daha sonra bu 4 aile, alt grup olarak (sub family) kabul edilmiş ve hepsi Asparagaceae Ailesi adı altında birleştirilmiştir. Kuşkonmazgillerin ortak özellikleri; çiçeklerinin aynı boy ve renkte, 3 çanak yaprak (sepal) ve 3 taç yapraktan (petal) oluşmasıdır. Gene ailenin ortak özelliği olarak 6 adet erkek organ (stamen) ve üç kısımdan oluşan bir dişi organ (pistil) bulunur.

uploads/23082021152154/Slayt1.JPG

ASPARAGUS DENSİFLORUSMAZEPPA”; Asparagaceae (Kuşkonmazgiller) ailesine ait bir bitkidir. Cins adı Yunanca “asparagos” yenen kuşkonmazdan, tür adı “densiflorus” ise çiçek veya yapraklarının çok yoğun olarak bulunmasından gelmektedir. Kültür adı “Mazeppa”, Romantik İngiliz şairi Lord Byron’un 1819 yılında yazdığı şiirden gelmektedir. Şiir; Ukraynalı Kozak’ların komutanı olan Ivan Mazepa’nın gençlik yıllarına ait bir efsaneden bahsetmektedir. Bitkiye İngilizce de Zümrüt Eğrelti de denilmektedir. Doğal olarak Doğu ve Güney Afrika’nın tropik ve subtropik bölgelerinde; sahillerde veya ormanlık alanlarda rastlanmaktadır.

Asparagus densiflorus ‘Mazeppa 30 cm yüksekliği geçmeyen, kısa, dekoratif yapraklı bir yer örtücüdür. Bitkinin yanlara sarkan sert gövdeleri; ince, eğreltiye benzeyen yapraklar ile kaplıdır. Her dem yeşil, çok yıllık, doğal şartlara ve susuzluğa dayanıklı bir bitkidir. Parlak, kısa, zümrüt yeşili, iğne şeklindeki yapraklar, kısa gövdeler üzerinden sık olarak çıkarlar. İlkbahar sonundan sonbahara kadar açan, küçük, yıldız şeklinde, beyaz renkli, kokulu çiçekler, ileriki aylarda, parlak kırmızı dekoratif meyveciklere dönüşürler. Mazeppa Zümrüt Kuşkonmazı, yarı gölge veya güneş altında büyüyebilir, güzel bir saksı bitkisidir. Gölge alanlarda sık yaprak yapısı ile güzel bir sınırlayıcı bitki olarak kullanılabilir. Bitki, şişkin, rizom köklerinin su depolamasından dolayı kuraklığa dayanıklıdır. Hafif donlarda gövde ve yapraklarını kaybeder, ancak kökü -8°C soğuğa dayanıklıdır. Üretim tohum veya rizomların ayrılması ile yapılır. Bitkinin dalcıkları bozulduğu veya kırıldığı zaman, hemen topraktan çıktığı yerden kesilmelidir, tekrar yeni gövdeler çıkarlar.

Asparagus densiflorus ‘Mazeppa ılıman, sıcak ve tropikler iklimlere kolaylıkla uyum gösterir. Güneş veya yarı gölgede, fazla bakım istemeyen, dış şartlar ve susuzluğa dayanıklı güzel bir yer örtücüdür. Kuşlar için çekicidir.

Peyzajda Kullanımı: Asparagus türleri, bahçe ve peyzajda, değişik, güzel yaprak görünümleri, dayanıklılıkları ve suya az gereksinim göstermeleri nedenleri ile sıklıkla tercih edilen bitkilerdir. Mazeppa Zümrüt Kuşkonmazı, özellikle güneş altında kullanılacak, ideal bir yer örtücüdür. Budamaya gereksinim göstermeyen, alçak çit veya sınır bitkisi olarak kullanıma uygundur. Saksı veya askılı saksılarda kullanılacak, ideal bir bitkidir. Asparagus densiflorus ‘Mazeppa saksıda veya meyilli bahçe duvarlarında kullanıldığında, kompakt yapısı ve parlak yeşil yaprakları ile halı görünümü oluşturur. Güneş gören iç mekânda; saksı, askılı saksı veya değişik kaplarda yıllarca kalabilir.

uploads/23082021152154/Slayt2.JPG

uploads/23082021152154/Slayt3.JPG

uploads/23082021152154/Slayt4.JPG

 uploads/23082021152154/Slayt5.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Temmuz 2021

uploads/28072021161036/Slayt7.JPG

ASPARAGUS DENSIFLORUS MYERS – TİLKİ KUYRUĞU KUŞKONMAZI

Asparagaceae (Kuşkonmazgiller), 153 cins ve 2,500 kadar çiçekli bitki türünü kapsayan bir familya (aile) dir. Hemen dünyanın her tarafında rastlanan bu bitkilerin 770 kadar türü, Güney Afrika’ya özgüdür. Aileye dahil türler, görünüm olarak çok farklılık gösterir, ancak genetik ve evrimsel geçmişleri nedeni ile bu aile içinde sınıflandırılmışlardır.

Daha önceki bitki sınıflandırılmalarında tanımlanan Lily (zambakgiller) familyası, genetik çalışmaların ışığında, daha küçük familyalara ayrılmıştır. Taksonomistler önce Asparagus, Agave, Beargrass ve Brodiaea olarak yeni familyalar ileri sürmüşlerdir. Daha sonra bu 4 aile, alt grup olarak (sub family) kabul edilmiş ve hepsi Asparagaceae Ailesi adı altında birleştirilmiştir. Kuşkonmazgillerin ortak özellikleri; çiçeklerinin aynı boy ve renkte, 3 çanak yaprak (sepal) ve 3 taç yapraktan (petal) oluşmasıdır. Gene ailenin ortak özelliği olarak 6 adet erkek organ (stamen) ve üç kısımdan oluşan bir dişi organ (pistil) bulunur.

uploads/28072021161036/Slayt3.JPG

ASPARAGUS DENSIFLORUS MYERS; Asparagaceae (Kuşkonmazgiller) ailesine ait bir bitkidir. Cins adı Yunanca “asparagos” yenen kuşkonmazdan, tür adı “densiflorus” ise çiçek veya yapraklarının çok yoğun olarak bulunmasından gelmektedir. Kültür adı “Myers”, Meyers Limonu ile ünlü, bitki toplayıcısı Frank Nicholas Meyer’den gelmektedir. Bitki Asparagus meyeri veya Asparagus meyers olarak da bilinmektedir. Doğal olarak Güney Afrika Cumhuriyetinin güney-doğu bölgelerinde bulunmaktadır. Bugün dünyanın birçok yerinde süs bitkisi olarak yaygınlaşmıştır.

Tilki Kuyruğu Kuşkonmazı; narin, dikine uzayan, 80 cm boya ve 40-70 cm genişliğe ulaşabilen, her dem yeşil, çok yıllık, rizom köklü bir bitkidir. Yaprak sanılan, Kladode (Cladode) adı verilen yeşil renkli yapılar, aslında değişime uğramış, yassılaşmış gövdeciklerdir. Hakiki yapraklar küçülmüş, pullara dönüşmüştür. Kladodeler gövdecik üzerindeki düğümlerden, üç veya daha fazla adette çıkarak, bitkinin kompakt ve güzel görünümünü oluştururlar. Toprakta, bir merkezden çıkan gövdeler, hemen hemen aynı uzunlukta olup, birbirlerine yakın olarak uzarlar.

İlkbahar sonu veya yaz başında, beyaz, yıldız şeklinde açan küçük çiçekler hoş kokuludur. Çiçeklerin çevresi açık pembe, antherleri ise sarı renktedir. Çiçekten sonra oluşan meyveler, sonbaharda olgunlaşır. Önce yeşil renkli olan meyveler, olgunlaşınca parlak portakal veya kırmızı renge dönüşürler. Bir santimetre çapındaki, yuvarlak meyvelerin içinde, bir adet siyah renkte tohum bulunur.

uploads/28072021161036/Slayt6.JPG

Asparagus densiflorus Myers en iyi gelişimi, organik maddeden zengin, devamlı nemli ancak iyi drenajı olan topraklarda ve yarı gölge alanda gösterir. Direkt güneş ışığı altında, yapraklarda sararma görülebilir. Tam gölgede yaşayabilirse de yaprakların rengi sarı olur. Tuzluluğa ve kuraklığa dayanıklıdır. Bitkinin kuraklığa dayanıklılığı; şişkin, rizom köklerinin su depolamasından dolayıdır. Hafif donlarda gövde ve yapraklarını kaybeder, ancak kökü -8°C soğuğa dayanıklıdır. Bitkinin dalcıkları bozulduğu veya kırıldığı zaman, hemen topraktan çıktığı yerden kesilmelidir, tekrar yeni gövdeler çıkarlar. Üretim tohum veya rizomların ayrılması ile yapılır.

Tilki Kuyruğu Kuşkonmazı iç mekânda aşırı sulandığı veya ışıksız kaldığı takdirde, yapraklarını döker. Mevsimsel olarak dış mekâna çıkarılması uygundur. Bitki dışarı alınırken, birden güneş altına konulmamalı yavaş yavaş güneşe alıştırılmalıdır.

Peyzajda Kullanımı: Asparagus türleri, bahçe ve peyzajda, değişik, güzel yaprak görünümleri, dayanıklılıkları ve suya az gereksinim göstermeleri nedenleri ile sıklıkla tercih edilen bitkilerdir. Asparagus densiflorus Myers yer örtücü, bordür bitkisi, tarh bitkisi, vurgu elemanı ve saksı bitkisi olarak kullanılmaktadır. Kısa ve budama gerektirmeyen çit veya bordür bitkisi olarak kullanılabilir. Villa bahçelerinde ve kaya bahçelerinde vurgu elamanı olarak güzel bir görüntü yaratabilir. Ağaç altlarında veya havuz kenarlarında da tercih edilen bir bitkidir. Karışık bordür veya tarhlarda, gölge seven bitkilerle kombine edilmelidir. Güneş gören iç mekânda; saksı, askılı saksı veya değişik kaplarda yıllarca kalabilir. Yeşil gövdeler, kesme çiçek aranjmanlarında kullanılmaktadır.

uploads/28072021161036/Slayt1.JPG

uploads/28072021161036/Slayt2.JPG

uploads/28072021161036/Slayt4.JPG

 uploads/28072021161036/Slayt5.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Haziran 2021

uploads/01072021191822/bas4.jpg

ASPARAGUS SETACEUS - ASPARAGUS PLUMOSUS – TÜL KUŞKONMAZ

Asparagaceae (Kuşkonmazgiller), 153 cins ve 2,500 kadar çiçekli bitki türünü kapsayan bir familya (aile) dir. Hemen hemen dünyanın her tarafında rastlanan bu bitkilerin 770 kadar türü, Güney Afrika’ya özgüdür. Aileye dahil türler, görünüm olarak çok farklılık gösterir, ancak genetik ve evrimsel geçmişleri nedeni ile bu aile içinde sınıflandırılmışlardır. Cins adı Yunanca “asparagos” “yenen kuşkonmaz” dan, cins adı “aethiopicus” ise Latince “Afrika kökenli” den gelmektedir.

Daha önceki bitki sınıflandırılmalarında tanımlanan Lily (zambakgiller) familyası, genetik çalışmaların ışığında, daha küçük familyalara ayrılmıştır. Taksonomistler önce Asparagus, Agave, Beargrass ve Brodiaea olarak yeni familyalar ileri sürmüşlerdir. Daha sonra bu 4 aile, alt grup olarak (sub family) kabul edilmiş ve hepsi Asparagaceae Ailesi adı altında birleştirilmiştir. Kuşkonmazgillerin ortak özellikleri; çiçeklerinin aynı boy ve renkte, 3 çanak yaprak (sepal) ve 3 taç yapraktan (petal) oluşmasıdır. Gene ailenin ortak özelliği olarak 6 adet erkek organ (stamen) ve üç kısımdan oluşan bir dişi organ (pistil) bulunur.

uploads/01072021174349/Slayt2.JPG

Asparagus setaceus, Asparagaceae ailesinin Asparagus cinsine ait bir sarmaşıktır. Doğal olarak Afrika kıtasının güneyinde bulunmaktadır. Setaceus Latince “saeta” tüylü kelimesinden gelmektedir. Bitki Asparagus plumosus adı ile de bilinmektedir. Latince Plume kuştüyü demektir, çok ince dalcıkların kuştüyüne benzemesinden dolayı verilmiştir.

Tül Kuşkonmaz her dem yeşil, çok yıllık, 2 metreye kadar uzayabilen bir sarmaşıktır. Gövdelerin alt kısımlarında az sayıda diken olmasına karşı, yukarı kısımlar dikensizdir. Yaprak zannedilen düzleşmiş gövdeler, cladode olarak adlandırılır, bunlardan çiçek ve meyveler çıkmaktadır. Hakiki yapraklar ise ufak, kuru çıkıntılardan ibarettir.

Bitkinin bazı varyasyonlarında, yassılaşmış cladode ve dalcıklar az sayıda ve tek düzey üzerinde sıralanmış olarak görülürler. Daha önceleri bu değişik görünümlü kuşkonmaz, Asparagus plumosus olarak ayrı bir tür olarak adlandırılmıştır. Bugün iki ad sinonim olarak kullanılmaktadır.  Bitki ilkbahardan, sonbahara kadar küçük çan şeklinde çiçekler açar, çiçeklerden sonra oluşan meyveler önce yeşil renktedir, olgunlaştıklarında kırmızı-siyah renge dönerler.

Asparagus setaceus organik maddeden zengin, hafif asidik, drenajı iyi olan bir ortamı tercih eder. Direkt güneş ışığından hoşlanmaz, bol endirekt ışıklı ortam uygundur. Bitki kökleri rizomlar oluşturarak hızlı gelişir, kısa zamanda saksıyı tamamen doldururlar. Bu nedenle sık saksı değiştirme gerekir. Kuraklığa dayanıklı bir bitki olmasına karşın, şiddetli dona dayanıklı değildir, ancak -6°C ye dayanır. Yaprak bitleri ve kırmızı örümceğe karşı hassas bir bitkidir. Aşırı büyüdüğü zaman budama yapılacak ise, gövdelerin topraktan çıktığı yerlerden kesilmesi uygun olur, yarıdan kesilen gövdeler gelişme gösteremez. Aşırı sıcak veya susuz bir ortamda bitki yapraklarında sararma ve dökülme görülür. Aşırı sulamanın kök çürüklüğüne neden olabileceği unutulmamalıdır.

Asparagus setaceus ‘nana’ cüce, Asparagus setaceus ‘pyramidalisise dikine büyüyen kültürlerdir. Bitki tohumları zehirli olduğundan yenilmemelidir.

Peyzajda Kullanımı: Tül Kuşkonmaz bahçelerde dikilmek, saksılarda bulundurmak veya iç mekân bitkisi olarak yetiştirilen bir bitkidir. Dayanıklı bir bitki olup ev ve bahçe şartlarına kolaylıkla adapte olur. Ilıman iklim bölgelerinde, yarı gölge alanlarda çit veya duvar kenarında tercih edilirler. Askılı saksılarda da güzel bir görünüm sergilerler. Bol ışıklı iç mekânda seçilecek bitkilerdendir. İç mekânda, özellikle süslü veya askılı saksılarda ilkbahar ve yaz aylarında dikkati çekici bir görünüm sergilerler. Güzel ve dikkati çekici yaprakları, kesme çiçek buketlerinde kullanılmaktadır.

uploads/01072021174349/Slayt5.JPG

uploads/01072021174349/Slayt6.JPG

uploads/01072021174349/Slayt1.JPG

 uploads/01072021174349/Slayt3.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Mayıs 2021

uploads/31052021172638/Slayt5.JPG

ASPARAGUS AETHİOPİCUS – ASPARAGUS SPRENGERi - GELİN TACI KUŞKONMAZI

Asparagaceae (Kuşkonmazgiller), 153 cins ve 2,500 kadar çiçekli bitki türünü kapsayan bir familya (aile) dır. Hemen hemen dünyanın her tarafında rastlanan bu bitkilerin 770 kadar türü, Güney Afrika’ya özgüdür. Aileye dahil türler, görünüm olarak çok farklılık gösterir, ancak genetik ve evrimsel geçmişleri nedeni ile bu aile içinde sınıflandırılmışlardır. Cins adı Yunanca “asparagos” “yenen kuşkonmaz” dan, cins adı “aethiopicus” ise Latince “Afrika kökenli” den gelmektedir.

uploads/31052021172638/Slayt2.JPG

Daha önceki bitki sınıflandırılmalarında tanımlanan Lily (zambakgiller) familyası, genetik çalışmaların ışığında, daha küçük familyalara ayrılmıştır. Taksonomistler önce Asparagus, Agave, Beargrass ve Brodiaea olarak yeni familyalar ileri sürmüşlardir. Daha sonra bu 4 aile, alt grup olarak (sub family) kabul edilmiş ve hepsi Asparagaceae Ailesi adı altında birleştirilmiştir. Kuşkonmazgillerin ortak özellikleri; çiçeklerinin aynı boy ve renkte, 3 çanak yaprak (sepal) ve 3 taç yapraktan (petal) oluşmasıdır. Gene ailenin ortak özelliği olarak 6 adet erkek organ (stamen) ve üç kısımdan oluşan bir dişi organ (pistil) bulunur.

Asparagus aethiopicus - Gelin Tacı Kuşkonmazı: Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cape ve Kuzey eyaletlerinin, kurak bölgelerinde, dağ eteklerinde ve deniz kenarı makiliklerde bulunan bir kuşkonmaz türüdür. Asparagus aethiopicus eskiden beri Asparagus densiflorus ile karıştırılmaktadır, bugün bu iki türün farklı olduğu kabul edilmiştir. Asparagus aethiopicus, 1767 yılında Carl Linnaeus tarafından tarif edilmiştir. “Asparagus sprengeri” adı, bitkiyi Avrupa’da tanıtıp, popüler bir süs bitkisi olmasını sağlayan Carl Ludwig Sprenger’den gelmektedir.

Gelin Tacı, çok yıllık, dallanma gösteren, 2-3 metreye kadar uzayabilen bir sarmaşıktır. Genç, sarılıcı, gövdeler incedir, yaşla soluk, üzeri düzgün bir sert bir gövdeye dönüşürler. Gövdelerin üzerinde 10-12 mm uzunluğunda dikenler bulunur. 10-20 mm uzunluğunda ve 2-3 mm genişliğinde olan, gövdeden 4-6 lı grup halinde çıkan iğnemsi yapılar, düşündüğümüzün aksine yaprak değil kladodes (değişime uğramış basık gövde) lerdir. Kladodes’ler kesitte: yuvarlak olarak görülürler, uçları sivri, genelde gri-yeşil renklidirler.

Yıldız şeklinde, kokulu, beyaz veya pembe-beyaz renkli çiçekler 3-5 mm uzunluğundadır, 3 çanak ve 3 taç yaprakları vardır. Çiçekler, salkım şeklinde, yazdan kışa kadar açarlar. Çiçekten sonra 5 mm çapında yeşil meyveler oluşur, meyveler olgunlaşınca kırmızı renge dönerler. Her meyvenin içinde, bir adet, siyah renkte 3 mm çapında tohum bulunur. Bitki çift eşeylidir, tek bir bitkiden tohum elde edilebilir. Bitkinin toprak üstü gövdelerinin yanında, toprak altında da rizom adı verdiğimiz, gövde kökler ayrıca soğanımsı kökler bulunur.

uploads/31052021172638/Slayt1.JPG

Asparagus aethiopicus  Asparagus densiflorus ile karıştırılmaktadır. Asparagus densiflorus 30-60 cm boylanabilen ve dikeni olmayan bir kuşkonmazdır. Bazı otörler Sprenger Kuşkonmazı’nın doğru adının, Asparagus densiflorus ‘Sprengeri’ olduğunu ileri sürmektedir.

Gelin Tacı, bulunduğu çevreye kolay uyabilen, fazla bakım istemeyen, zor şartlarda bile büyümesini devam ettirebilen bir bitkidir. Güneş veya yarı gölge ortamda olabilir. Devamlı nemli kalan bir toprak, bitki için idealdir, ancak kışın fazla suya gereksinimi yoktur. Çok susuz kaldığında veya yeterli ışık alamadığında, yapraklar sararır ve dökülürler. Yaşlı ve sararmış yapraklar, topraktan çıktıkları seviyeden kesilmelidir. Bitkinin rizom kökleri su depolama görevi yaptığından, kuraklığa karşı oldukça dayanıklıdır. Üretimi tohum veya rizomların ayrılması ile yapılır. Bitki –7°C ye dayanıklıdır, daha soğuklarda, yapraklarını kaybedip tekrar sürebilir.

Peyzajda Kullanımı: Asparagus aethiopicus, parlak, yeşil, eğreltiye benzeyen güzel yaprakları ve kırmızı renkli meyveleri ile değerli bir süs bitkisidir. Ilıman bölgelerde, bahçede yer örtücü, saksı bitkisi veya sarmaşık şeklinde kullanılabilir. Özellikle askılı veya büyük saksılarda, dallarının aşağı sarkması ile güzel bir görüntü oluşturur. Soğuk yörelerde ise saksı bitkisi olarak kullanılmalıdır. Hızlı büyüyen bir bitki olduğundan, saksıda yetiştiriliyorsa, sık sık saksı büyütmek gerekebilir. Bitkinin yaprakları, kesme çiçekçilikte süslemekte kullanılmaktadır.

Gelin Tacı meyveleri, ağızdan alındığı takdirde, bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi belirtilere yol açar. Deri ile temasta, dermatit oluşabilir. Bitki, kedi ve köpekler için zehirlidir.

uploads/31052021172638/Slayt7.JPG

uploads/31052021172638/Slayt6.JPG

uploads/31052021172638/Slayt3.JPG

 uploads/31052021172638/Slayt4.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Nisan 2021


uploads/25042021104234/Slayt3.JPG

İPOMOEA LOBATA (MİNA LOBATA) – HAVAİ FİŞEK SARMAŞIĞI

İpomoea lobata, Convolvulaceae ailesine ait bir sarmaşıktır. İpomoea cinsi tek veya çok yıllık sarmaşık veya her dem yeşil çalıları kapsamaktadır. Bu bitkilerin yaprakları loblu veya dilimli, boru veya huni şeklindeki çiçekleri; tek veya bir sap üzerinde dizili ya da püskül şeklinde gruplar halinde olurlar. Cins adı İpomoea, Yunan’ca ips: solucan ve homoios: benzeri kelimelerinden gelmektedir, bu bitkilerin toprak altındaki köklerinin her tarafa dağınık olarak uzamasından dolayı verilmiştir.

İpomoea lobata’nın anavatanı Nikaragua, Kosta Rika, Guatemala, Honduras, Panama, Meksika ve Brezilya'dır. Lobata adı, bu türün yapraklarının belirli loblardan oluşmasından dolayı verilmiştir. İngilizcede İspanyol Bayrağı Sarmaşığı olarak adlandırılmasının nedeni ise, çiçek renklerinin İspanyol Milli Bayrağının kırmızı ve altın sarısı rengine benzemesinden dolayıdır. Havai Fişek Sarmaşığı adı da çiçeklerin saplardan atılan fişeklere benzetilmesinden dolayı verilmiştir.

uploads/25042021104234/Slayt2.JPG

Havai Fişek Sarmaşığı, çok yıllık, dona hassas bir sarmaşıktır. Düşük derecelerde, don olmasa bile büyümesi durur, bu nedenle tropik olmayan iklim bölgelerinde genelde sonbahar sonunda ölürler ve tek yıllık bitki olarak yetiştirilebilirler. Bitki 3-5 metre boya ulaşabilir. 10-12 cm uzunluğa erişen, üç belirgin lobdan oluşan yapraklarının kenarları hafif dişlenme gösterirler. İpomoea lobata yaz ortasından, don oluncaya kadar devamlı çiçek açar. Boru şeklindeki çiçekler, 15 cm uzunluğunda, kırmızı bir sap üzerinde, tek taraflı, yukarı ve dışa sarkarak dizilmişlerdir. Kırmızı olarak açan çiçekler, yavaş yavaş sarı, krem ve beyaza dönüşürler. Aynı dizi üzerinde gittikçe solan güzel bir renk uyumu gösterirler. Çiçekler arı kuşları, kelebekler ve diğer tozlaştırıcı böcekler için çekicidir.

Havai Fişek Sarmaşığı, nemli, gıdadan zengin, süzek toprağı ve bol güneşi sever. Yarı gölgeye dayanıklı olmakla birlikte, bu ortamda çiçekleri çok gösterişli olmamaktadır. Bitki toprak bakımından çok seçici değildir, kumlu, hafif killi ve değişik pH değerindeki topraklara dayanır. Dona dayanıklı olmayan bir bitkidir, bu nedenle yukarıda belirtildiği gibi tropik olmayan bölgelerde tek yıllık olarak yetiştirilir. Bitki kırmızı örümceğe hassastır.

Peyzajda Kullanımı: İpomoea lobata, dünyanın çeşitli yerlerinde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Büyük ve lobulasyon gösteren yaprakları, sıra halinde dizili renkli çiçekleri ile ilgi çekicidir. Bitki sarılması için ip, tel veya tutunabileceği bir ortama gereksinim gösterir. Bitkinin yukarı ışığa doğru yükseleceği düşünülerek, sarılacağı ortamın dikey olarak sağlanması gerekmektedir. Çabuk bir perde yaratılması isteniyorsa bitkiler sık aralıkla yan yana dikilmelidir. Havai Fişek Sarmaşığı, askılı ve geniş saksılarda yetiştirilmeye uygun bir bitkidir. Saksı veya bitkinin dikildiği ortam üzerine yapılan üçayak veya bambular üzerinde bitki kendiliğinden yukarı doğru büyür, bazı durumlarda bitkinin başlangıçta tırmanacağı çubuğa bağlanması gerekebilir.

uploads/25042021104234/Slayt5.JPG

uploads/25042021104234/Slayt1.JPG

uploads/25042021104234/Slayt4.JPG

PEYZAJDA 4. BOYUT Mart 2021

uploads/23032021181146/Slayt5.JPG

CARİSSA MACROCARPA - NATAL ERİĞİ

Carissa, Apocynaceae (Zakkumgiller) ailesine ait bir cinstir. Apocynaceae ailesi, 400 cins ve 4555 dolayında türü içeren, çiçekli bitkilerden oluşmaktadır. Apocynaceae kelimesi, Yunanca “köpekten uzak tut” onu kolayca öldürür anlamına gelmektedir. Genelde tropik ve subtropik bölgelerde yaşayan, bu bitkiler; çalı, sarmaşık veya otsu yapıdadır. Bu aile türlerinin çoğu zehirlidir, bazıları tıpta kullanılmaktadır.

uploads/23032021181146/Slayt7.JPG

Apocynaceae ailesinin, süs bitkisi olarak kültüre edilmiş olan, birçok türü vardır. Bulardan özellikle dikkati çekenleri; Adenium obesa (Çöl Gülü), Mandevilla splendens (Mandavilla), Allamanda cathartica (Altın Trompet), Plumeria alba (Plumerya), Nerium oleander (Zakkum), Vinca major (Cezayir Menekşesi), Asclepias curassavica (Kan Çiçeği), Hoya carnosa (Mum Çiçeği), Thevetia peruviana (Peru Zakkumu), Trachelospermum jasminoides (Acem Yasemini), Amsonia elliptica (Mavi Yıldız) Carissa bispinosa (Natal Eriği) dır.

Carissa macrocarpa herdem yeşil, kompakt yapıda, geniş yapraklı, hızlı büyüyen bir çalıdır. Carissa Hintçe’de bu cins bitkilerden birine verilen addan gelmektedir. Tür adı Macrocarpa, Yunanca büyük-meyve kelimelerinden oluşturulmuştur. Bitkinin boyu genellikle 1-2 metredir, nadiren 4 metre yüksekliğe ulaşabilir. Doğal olarak Güney Afrika ve Mozambik’de denize yakın kumsal veya ormanlarda bulunmaktadır.

Natal Eriği’nin olgun kırmızı renkteki meyvesi hariç, tüm kısımları zehirlidir. Bitkinin 3-6 cm boyutlarında, oval veya yuvarlak şekilli, parlak, koyu yeşil renkteki yaprakları, dalcıklardan karşılıklı olarak çıkarlar. Yaprakların ucu hafif sivri olarak görülür. Dallarda Carissa spinosa daki gibi Y şeklinde dikenler vardır, ancak Carissa macrocarpa’nın dikenleri diğerine göre daha az ve daha kısadır. Genç dallar yeşil renktedir, bitkinin tüm kısımlarında lateks denilen, beyaz-sütsü bir sıvı bulunmaktadır. Bitki en fazla ilkbahardan, yaz ortasına kadar çiçek açmaktadır, ancak yıl boyunca tek tük çiçekler görülmeye devam eder. Yıldız şeklinde, beyaz renkli, 5 petalli olan çiçekler, 3-5 cm çapındadır, narenciye çiçekleri benzeri hoş bir kokuları vardır. 2-4 cm uzunluğunda, oval şekilli meyveleri, önceleri yeşildir, olgunlaşınca koyu kırmızı veya mor renge dönüşürler. Çiçekten sonra meyvenin oluşması 60 gün kadar sürmektedir, en fazla meyve yaz sonunda oluşur. Yenilebilen meyveler, C vitamin, magnezyum ve fosfor bakımından zengindir.

uploads/23032021181146/Slayt6.JPG

Carissa macrocarpa doğasında, deniz kıyılarına yakın yerlerde bulunduğundan, tuzlu su serpintisine, kuvvetli rüzgâra ve topraktaki tuzluluğa dayanıklıdır. Fazla bakıma gereksinim göstermeyen bir bitkidir, güneş veya yarı gölgede büyümesine devam eder. Toprak bakımından seçici değildir, her türlü toprakta yetişir. Dona fazla dayanıklı olmayıp, kısa süreli -4°C ye dayanabilir.

Natal Eriği, mükemmel bir çit bitkisidir. Tuzlu suya dayanıklı olduğundan, özellikle deniz sahillerinde tercih edilir. Kesintisiz ve tam engellemeye yönelik bir çit için, bitkiler 100 cm ara ile dikilmelidir. “Green Carpet” (Yeşil Halı) varyetesi, ılıman iklim ülkelerinde yer örtücü olarak sıklıkla kullanılmaktadır. Bu varyetenin yüksekliği 40 cm i geçmemektedir. Bitki gerek olduğunda budanmalıdır. Üretim tohum veya çelikleme ile yapılır.

Anavatanlarında Carissa çiçeklerinin tozlaşması, gece uçan değişik cins böcekler tarafından yapılmaktadır. Bu böceklerin bulunmadığı bazı ortamlarda, bitkiden meyve alınamaması, bitkinin kendine kısır olması ile izah edilmektedir. Yapay dölleme yapılan bu bitkilerin, meyve verdiği görülmüştür.

Peyzajda kullanımı: Natal Erik’leri (Carissa macrocarpa ve Carissa bispinosa) parlak, koyu yeşil yaprakları, beyaz çiçekleri ve göz alıcı kırmızı renkli meyveleri ile karşıtlık yaratarak, dekoratif bir görünüm oluştururlar. Bitkiler saksıda büyütmeye, yarı gölgeye kalmaya, bonsai yapılmaya ve budamaya uygun olmaları nedenleri ile tercih edilirler.

Carissa’lar; grup dikiminde, yer örtücü olarak, espaliyer veya çit yapmak için kullanılabilirler. Bu bitkiler ile yapılan formal veya informal çitler çok güzel görüntü sağlamaktadır.

Meyveler taze yenilebildiği gibi, pişirilerek de tüketilmektedir. Reçel ve marmelatları yapılmaktadır. Meyve üretimi için birçok yeni varyeteler üretilmiştir.

uploads/23032021181146/Slayt1.JPG

uploads/23032021181146/Slayt2.JPG

uploads/23032021181146/Slayt3.JPG

 uploads/23032021181146/Slayt4.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Şubat 2021

uploads/21022021103457/Slayt6.JPG

                                     CARİSSA BİSPİNOSA – NATAL ERİĞİ

Carissa, Apocynaceae (Zakkumgiller) ailesine ait bir cinstir. Apocynaceae ailesi, 400 cins ve 4555 dolayında türü içeren, çiçekli bitkilerden oluşmaktadır. Genelde tropik ve subtropik bölgelerde yaşayan, bu bitkiler; çalı, sarmaşık veya otsu yapıdadır. Bu aile türlerinin çoğu zehirlidir, bazıları tıpta kullanılmaktadır.

Apocynaceae ailesinin, süs bitkisi olarak kültüre edilmiş olan, birçok türü vardır. Bulardan özellikle dikkati çekenleri; Adenium obesa (Çöl Gülü), Mandevilla splendens (Mandavilla), Allamanda cathartica (Altın Trompet), Plumeria alba (Plumerya), Nerium oleander (Zakkum), Vinca major (Cezayir Menekşesi), Asclepias curassavica (Kan Çiçeği), Hoya carnosa (Mum Çiçeği), Thevetia peruviana (Peru Zakkumu), Trachelospermum jasminoides (Acem Yasemini), Amsonia elliptica (Mavi Yıldız) Carissa bispinosa (Natal Eriği) dir.

uploads/21022021103457/Slayt1.JPG

Carissa bispinosa herdem yeşil, dikenli bir çalıdır, 5 metre yüksekliğe ulaşabilir. Genelde, fazla yükselmeyen bir çalıdır. Ana gövde, bir çok gövde ve dallara ayrılmaktadır. Doğal olarak Uganda’dan Güney Afrika Cumhuriyetine kadar olan coğrafi bölgelerde bulunmaktadır. Carissa, bu cins bitkilerin Hintçe (Hint kültürü Orta ve Güney Afrika’da ağırlıklı olarak bulunmaktaydı) adından gelmektedir. Bispinosa kelimesinin Latince anlamı, iki-dikenli demektir, bitki dalcıklarının uçlarında bulunan, uzun çatal şeklindeki dikenlerini tarif etmek için verilmiştir.

Natal Eriği’nin dalları, çatal şeklinde dikenlerle kaplıdır. Diken, bir veya iki çatallı olabildiği gibi, bazen tek, nadiren de olmayabilmektedir. Karşılıklı çıkan, kısa saplı yaprakların kenarları düzgündür, oval, geniş oval veya eliptik şekilde 10-70 x 10-35 mm boyutlarında olurlar. Yaprakların üstü parlak koyu yeşil, altları ise soluk renktedir, uçları dikensi olarak görülür. Bitki özsuyu sütsü görünümdedir.

Carissa bispinosa, genelde iki evcikli (dioecious) bir bitkidir, bitkiler erkek veya dişi olurlar. Bazı bireylerin çiçeklerinde ise hem erkek, hem de dişi organ bulunduğundan (monoceous), meyve ve tohum yapmak için, başka cinsten bir bitkiye gereksinimleri yoktur. Bitki, ilkbahar ve yaz aylarında, pembe-beyaz renkli, güzel kokulu, küçük yıldız şeklinde, salkım halinde çiçekler açar. Bu çiçekler sonradan, oval, parlak kırmızı renkte meyvelere dönüşür. Bitki üzerinde çiçek ve meyveler aynı zamanda görülebilmektedir. Hoş kokulu meyvenin, ince kabuğu sütlü olmasına karşın tatlıdır, tüm meyve soyulmadan yenilebilir. Natal Eriği çiçekleri, kuşlar, arılar ve kelebekler için çekicidir. Meyveler, mineral tuzlar, özellikle C vitamini bakımından zengindir.

Carissa bispinosa, nemli ama drenajı iyi olan, organikten zengin toprakları sever. Yarı gölge veya güneş ortamda iyi gelişir. Kuraklığa, rüzgâra, sıcağa ve denizden esintiyle gelen sulara dayanıklıdır. Bitkinin dona dayanıklılığı fazla değildir, kısa süreli  -4°C soğuğa dayanabilir. Üretimi çelikle veya tohumla yapılır. Etrafa fazla saçılan bitkilere, şekil budaması yapılabilir. Bugün bitkinin birçok varyetesi elde edilmiş ve kullanılmaktadır. Bunlar arasında; bodur, yayılıcı veya odunsu gövdeliler bulunmaktadır.

Peyzajda kullanımı: Natal Eriği’nin süs bitkisi olarak, dekoratif bir önemi vardır. Bitki kendi içinde, parlak, koyu yeşil yaprakları, beyaz çiçekleri ve göz alıcı kırmızı meyveleri ile güzel bir kontrast oluşturur. Çiçeklerinin hoş kokusu nedeni ile de tercih edilebilir. Özellikle ılıman iklimi olan yörelerde, deniz yakınında, çok iyi bir gelişme gösterir. Bitki kuraklığa dayanıklı olduğundan, kurakçıl bahçeler için tercih edilebilir. Saksıya uygun bir bitkidir, soğuk yörelerde, saksıda yetiştirilip, kışın içeri alınabilir. Budamaya uygun bir bitki olduğundan, bonsai için de kullanılmaktadır.

Doğal çit için kullanılan bir bitkidir, dikenli dalları nedeni ile insan ve hayvanların geçişini engeller. Ayrıca güzel görüntüsü ve meyveleri nedeni ile süs çiti olarak da kullanılmaktadır. Çit yapılması istendiğinde, bitkiler 1 metre aralıklarla dikilmelidir.

 

uploads/21022021103457/Slayt2.JPG

uploads/21022021103457/Slayt3.JPG

uploads/21022021103457/Slayt4.JPG

 uploads/21022021103457/Slayt5.JPG 

PEYZAJDA 4. BOYUT Ocak 2021

uploads/14012021072608/Slayt6.JPG

KALANCHOE SYNSEPALA – YÜRÜYEN KALANÇO

Kalanchoe, tropik iklim bölgelerinde yaşayan, 125 kadar türü kapsayan, Crassulaceae (Damkoruğu) ailesine ait sukulent bitki cinsidir. Bu cins genellikle eski dünyaya aittir, 60 türü Madagaskar’dan olmak üzere, 116 tür Afrika’dandır. Yalnız 1 tür Amerika Kıtası’nda, diğer türler de Uzak Doğu ve Çin’dedir. Türlerin çoğu gösterişli ve kültürleri kolay olduğundan, süs bitkisi olarak kullanılırlar. Kalanchoe kelimesi Çince “kalan chauhuy”, “düşer ve büyür” den gelmektedir. Cinsin bazı türlerinde, bitkilerin yaprak uçlarında oluşan bitkiciklerin, uygun ortamda büyümesinden dolayı verilmiştir. Ailenin çoğunluğu çalı veya çok yıllık gövdesiz bitkilerdir, ancak tek ve 2 yıllık bitkiler de bulunmaktadır. Bu cinsin en büyüğü olan Kalanchoe beharensis 4 m yüksekliğe erişebilmektedir ancak türlerin çoğu 1 m den daha kısadır. Kalanchoe cinsinin bitkilerinin bir kısmı erkek ve dişi organa gereksinim göstermeden, yaprak uçlarında olan küçük bitkiciklerle (plantlet) çoğalabilmektedir.

uploads/14012021072608/Slayt5.JPG

Kalanchoe synsepala (Damkoruğu) Crassulaceae ailesine ait, çok yılık stolonlu bir türdür. Tür, Kalanço ailesinin stolon ile çoğalan tek bireyidir. Synsepala Yunanca “syn” birlikte ve “sepalum” sepal kelimelerinden gelmektedir. Kalanchoe gentyi ve Kalanchoe trichantha sinonim olarak kullanılmaktadır. Bitki doğal olarak, orta ve orta-güney Madagaskar’ın, kayalık ve güneşli yerlerinde bulunmaktadır.

Yürüyen Kalanço’nun dallanmayan, tüylü, kısa bir gövdesi vardır. Dik veya yatık olan gövde 40 cm e kadar uzayabilir. Güzel görünüşlü bitki, seçilen kültür ve varyasyonlara bağlı olarak değişik şekillerde olabilir. Genelde en fazla rastlanan formu, gri yeşil geniş yapraklı ve yaprak kenarları kırmızı-mor renkte olanlardır. Gövde ucunda bulunan, rozet yapı gösteren, az sayıdaki yaprakların sapları çok kısa veya yoktur. 15 cm uzunluk ve 6 cm genişliğe erişebilen yaprakların kenarlarında dişler, dişlerin hemen altında kırmızı-mor renkte bir bant bulunur. Yaprak kenarları dişli olabildiği gibi bazen düz veya parçalı görünümde olabilmektedir.

Bitkiye Yürüyen Kalanço denilmesinin nedeni; anne bitkinin stolonlarının (çıkardığı saplar üzerinde çiçek açıp yeni yavrular oluşturması) uzakta toprağa değerek köklenip ilerlemesinden dolayıdır. Anneden çıkan saplar 80 cm kadar uzağa gidebilmektedir. Sap ucundaki küçük çiçek öldükten sonra anne bitkinin minyatürü bir bitki oluşur ve toprağa kök atar. Anne bitki verdiği stolonlar ile yanlara genişler, bu arada oluşan yeni bitkiler de daha uzaklara stolonlar verirler. Doğada genç ve yaşlı bitki stolonlarının birbirine girmesi ile karmaşık bir ağ görünümü ortaya çıkmaktadır. Olgun bitkiler, ilkbaharda küçük, krem-beyaz renkte, kırmızı antherleri bulunan çiçek açarlar.

Kalanchoe synsepala bakımı kolay, kuraklığa dayanıklı bir bitkidir. Güneşe dayanıklı olmakla birlikte, hafif gölgede daha iyi gelişir. Dona dayanıklı değildir, kısa süreli -2 °C soğuğu atlatabilir. Üretimi bulbiller (stolon) veya tohumla yapılır.

Peyzajda Kullanımı: Yürüyen Kalanço özellikle ilgi çekici, renkli yaprakları ve stolonları nedeni ile yetiştirilmektedir. Kuraklığa dayanıklı olduğu için kurakçıl peyzaja uygundur. Don olmayan yörelerde, sukulent ve kaya bahçeleri için iyi bir seçimdir. Stolonların da yeni stolonlar oluşturması ile genç ve yaşlı bitkiler geniş alanları halı gibi kaplarlar.

Don tehlikesi olan yörelerde bitki saksı veya askılı saksılarda yetiştirilmeli, soğuk mevsimde iç mekâna nakil edilmelidir.

uploads/14012021072608/Slayt1.JPG

uploads/14012021072608/Slayt3.JPG

uploads/14012021072608/Slayt2.JPG

 uploads/14012021072608/Slayt4.JPG